23 Ağustos 2009 Pazar

Barefoot

Tarantino’yu sevdim. Hatta status update’ime @ glourious basterds yazmışım – daha uygun oldu bile dedim. Ama şimdi herkesler pek seviyorlar diye hafif kıllanmak üzereyim. Neyse ben zaten en çok Stiglitz’i sevdim, gazetemin enn bi filmeleştirmeni “tek ifade ile oynadığını” yazmış kendisinin - mühim olan da o değil mi demek istiyorum…

Carl-Johan’ın adını uzun uzun yazmaya pek zorlandığım, kısaca Hercules Barefoot diyebileceğimiz, güzel kitabını bitirdim. CJ’ın deli olduğuna daha önce karar vermiştik zaten. Net tespit. Kendisi deli.
(Bu arada Stiglitz’i oynayan Til Schweiger’in Berlin’de kendi production company’si olması ve de adının Barefoot Films olması?!?!)



Şimdi Kurt Vonnegut okuyorum, God Bless You Mr.Rosewater. Kendisi hakkında herhangi birşey bilmiyorum - raflar arasında oturulup, ilk bikaç sayfa okunarak alınan kitaplardan, umutluyum.
...
Yaz bitiyor.. Ama hala vakit varken, her gece teraslı / açık havalı bir yerlerde soğuklar tüketmek mümkün (dün yazıyordu galiba, okudunuz mu? malezyada bir kadın (32 yaşında, (ne önemi varsa yaşının)) bira içiyor diye kırbaç cezasına çarptırılmış!)…
Bugün Tamirane’de Chet Baker Project vardı mesela, mekan sessiz, huzurlu; yemekler güzel, şarap şahaneydi.
...

2 yorum:

aslı hayvanı dedi ki...

başkaları havalı olmak için beğeniyo tarantino'yu. biz dehasını anlıyoruz kendimiz de ööle olduğumuz için :P

Gülben dedi ki...

"agents cut wires and test my hearbeat,
listen for sanity
or cheer or love,
and finding none,
satisfied, they leave"
der my-man-bukowski, uydu bu duruma sanki :)