4 Şubat 2009 Çarşamba

Mario beni üzme nolur...

Mario Levi’yi ilk kez 92de okumuşum; Madam Floridis Dönmeyebilir ve En Güzel Aşk Hikayemiz.
Madam Floridis Dönmeyebilir’i 14 Ekim 1992’de Şişli’den almışım (şişli’de ne kitapçısı vardı şimdi hiç hatırlamıyorum?). Kitap Aralık 1990 basımı, muhtemelen ilk baskısı… Herhalde ona aşık olunca, hemen gidip En Güzel Aşk Hikayemiz’i almışım, onun içinde de 28 Kasım 1992 Şişli yazıyor (şişli konusu çok acaip)… O, Haziran 92 basımı.
Sonra 31 Ocak 1995’de Bir Şehre Gidememek’i almışım (nerden aldığım belli değil, şişli olmadığı kesin!)…
Aradan zamaaaan geçtikten sonra 99'da ML İstanbul Bir Masaldı’yı bizlere sunduğunda, kitabı depresif bir ruh hali içinde okuduğumu çok iyi hatırlıyorum, boşanma öncesi daha ayrı da yaşamadığımız (dragos'ta acaip güzel ve acaip sıkıcı bir evde evli-barklı yaşarken) ve her şeylerden sıkıldığım bi o kitaptan sıkılmadığım zamanlardı, kitabın altı çizili tüm satırları ağır depresyon işareti… İstanbul Bir Masaldı bütün okuduğum kitaplar arasında top 20ye rahat girer, hatta zorlasam 10a bile sokarım belki, bilemedim şimdi.
ML’nin İBM hariç diğer üç kitabını zaman içinde defa defa okudum, özellikle çok seyahat ettiğim 98-99 yıllarında kazakistan’a gürcistan'a falan giderken her gidişte birini, her dönüşte diğerini tekrar okuduğumu biliyorum.
Sonra ML çok uzun bir ara verip, Mart 2005’de Lunapark Kapandı’yı yayınladı. Kitabı raflarda görmeden, Radikal Kitap’ta okudum. Çok iyi hatırlıyorum, eve gelmiştim, o günün gazetesini açtım, arasından kitap eki çıktı, önce ona baktım, ML’nin yeni kitabı cümlesini okuyunca, arabaya atlayıp Nautilus’a gittim (saat 21:30 falandı), koşarak Megavizyon’a çıktım, kitabı alıp, eve döndüm (ece, sana sms atmış olmalıyım; o gece birkaç ML tutkununa sms atıp, allaaam ne heyecanlıyım demiştim). Sonra Lunapark Kapandı beni mahvetti. ML’den hiç beklemeyeceğim kadar zavallı bir kitaptı, kitabı kaçıncı sayfada bıraktım şimdi bilemiyorum tabii ama yattığı bir kadın vardı, kürtajdan çıktılar, kadına “baklava ister misin?” gibi salak bir soru sordu gibi bişeyler kalmış aklımda. O esnada kitabı salonun bir köşesine attığımı hatırlıyorum; sonra bir şans daha verdim, onda da kadınla tatile gidip, arabayı yol kenarına çekip, kamyonlar geçerken kadınla nasıl seviştiğini falan anlatıyordu. Kitabı bu sefer tamamen kapattım. ML andropoza girmiş olabilirdi ama bana ne sakallı, keli çıkalı yıllar olmuş, muhtemelen bilmemnesinin kılı ağarmış adamın seks hikayelerinden, seks hikayeleri okuyacaksak hiç değilse abicim ne biçim de yatmışlardır falan dedirtecek bir adamın yazdıklarını okumak ister insan. Neyse uzun lafın kısası, ortasında eeehhh diyip attığım az kitap vardır, Lunapark Kapandı onlardandı.
Bu akşam yemeğe gitmeden biraz vaktim vardı, Remzi’de Karanlık Çökerken Neredeydiniz’i gördüm. Tabii ki aldım. Şimdi okumakta olduğum diğer kitapları bırakıp, bir heves, sanki ardımızda hiç de fena (ML terminolojisi ile “kekremsi”) bi ayrılık bırakmamışız gibi, kendisine adayacağım kendimi. Bu sefer artık andropozdan falan çıkmış olduğunu umuyorum.
Ve Mario Levi’nin Madam Floridis Dönmeyebilir’de yazdığı, altı 92’lerden çizili şu cümledeki gibi: Aldanmalara güvenmek beni hala, çok tuhaf bir biçimde mutlandırıyor.

Hiç yorum yok: