5 Eylül 2009 Cumartesi

Not for Sale

Eski aşkım votkaya döndüm.
Daha çok yeniyiz birlikte, kendisi bu sıcaklardaki ferahlatma hali ile kandırdı beni yine. En son ne zaman beraberdik tam hatırlamamakla birlikte, uzun bir birliktelik olmayacağını düşünmekteyim, eylül artık, yakında kocaman şeffaflarda avuçlarımızı dolduran kuru sıkı kırmızıların zamanı olacak...
Artık eylül ve oldukça boktan geçen bir yaz bitiyor, sonbahardan biraz beklentim var, en azından 2 tane planlanma aşamasında seyahatim var; yaz sıcaklarından da acaip sıkıldım zaten.
Yaz sıcakları, safi pide yemeler, gün boyu oruçlar falan derken; zaten kıt zekası olan halkımızın beyni iyice pideye döndü sanırım.
Saçmalamalar üstüne saçmalamalara denk geliyorum.

Geçen gün Moda’da bir ilan gördüm, “sahibinden” olanlardan. Moda da o gün nasıl sakin, nasıl huzurlu; deniz şıkır şıkır, bebek gezdiren 2-3 kadından başka insan yok sokakta... Bitişik nizam, haftasonları katliam falan ama yaşanası gibi geldi. Aradım telefon numarasını, gayet normalmiş gibi bir sesi olan bir adam açtı. İşte “pardon” dedim, “müsait miydiniz”... “Bugün gelecek olan siz miydiniz” dedi, “yok” dedim, “ben demin geçtim de önünden, ilandan şeyettim”... “Gelin o zaman, burda konuşalım” dedi. “Geçtim ben artık ordan” dedim, “ne kadardı acaba?” “Fiyatı önemli değil, teşekkürler” dedi adam; kapattık telefonları...
Şimdi acaba, adam ani bir travma geçirip, “evim beğeniliyor demek ki satmiyim mi” dedi bir anda; yoksa amca aslında nuri alço falan mı, evi görmek için gidince “hava da çok sıcak, bi gazoz veriyim mi yavrum?” diyor gelenlere...


10 yorum:

aslı hayvanı dedi ki...

:) nuri alço'lu ev sahibi harikaymış. 'madem benim olmuyorsun, ben de satmıyorum sana ev mev'

ya votkayla aşkımız biteli temizinden bir onbeş sene olmuştur sanırım. kanlı bir şekilde ayrılmıştık, alkol duvarını aştığımız ve yirmi civarı sex on the beach shot ettiğimiz bir yılbaşı gecesinden sonra. uzun aylar boyunca 'v' harfine dahi tahammül edememiştim. şimdi çok tiksinmiyorum sanki ama ağzıma koyduğumu da muhayyilem almıyor hala :)

Gülben dedi ki...

yaa hayvancıım ne fenadır o ani / beklenmedik kopuşlar... ben de mojitodan geçen sene ayrıldım, şimdi şekerli falan düşündükçe fena oluyorum...

ankisete durumları nassı inşallah?

aslı hayvanı dedi ki...

sabah 2028'deki meteor muhabbetini düşünerek uyanmamdan belliydi :) bugün endişeliyim acık, geçer yarına.

Gülben dedi ki...

2028de huzur içinde ölmüş oluruz belki de, neden olmasın? a short but happy life - en şahanesi.

aslı hayvanı dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
aslı hayvanı dedi ki...

yok, planımızı yaptık biliyosun. kazık kakıcaz meteor çarpmazsa.

sadece kafalar uçmaya başladığında haberleşiyoruz. 'hadi paige'ciğim, gidiyoruz' şeklinde. alıp bavullarımızı, doooğru en lüküs huzurevine. yaşlılığımızı bize bakanlara işkence ederek geçiriyoruz şanımıza yakışır bir şekilde.

Gülben dedi ki...

kafalar uçmaya başladığında haberleşmeyi atlamazsak plan süper de, kafalar uçar ve haberleşememişsek sıçtık...

aslı hayvanı dedi ki...

ahahaha, ben onu tesbit ettim yakınen. ööle aniden uçmuyosun, yavaş yavaş başlıyo ve hafızana güvenemediğin bir dönem oluyo. bilinçlisin yani ama gerginsin hafızan tökezlediği için. işte tam o zamanda araşıyoruz :)

Pixie dedi ki...

Adam emlakçılardan bıkmış olabiler :-)

ece arar dedi ki...

votka nar desem? ama gerçek nar suyuyla.