7 Nisan 2009 Salı

Aaaaa!


Geçenlerde bir düğüne gittim. Düğün olayını acaip saçma bulmakla birlikte, "insanlar incelik göstermişler, en mutlu günlerine davet etmişler, gitmek icabeder" diye gidiyorum bu düğün dernek gecelerine (-ki neden bazı insanların en mutlu günleri evlendikleri gün oluyor, tam anlamış değilim). Neyse işte, gittim: gelin çok güzeldi, mekan süperdi falan da filan.

Sonra geçen gün bir arkadaşım aradı ve ortak tanıdığımız bir insanın şu hikayesini anlattı:
Aynı düğüne gitmeyi planlayan X kişisi (hadi biz ona AaaTeyze diyelim) günlerce bu düğüne ne giysem, saçımı naaptırsam, ay o diil de asıl makyajımı şööle mi yaptırsam falan bir hazırlık bir hazırlık… sanırsınız kendisi evlenecek. Sonra düğün günü gelip çattığında (ki bu gelip çatan düğün günü, aaateyze nezdinde bir düğün günü), yeni alınan elbise giyiliyor, makyajlar saçlar zart zurt yapılmış, alkol de alınacak, araba dert olmasın diye taksiye atlanıyor ve de mekana teşrif ediliyor… o sırada aaateyzenin iç sesinin “güzelim, en güzel benimmm” diye taksinin dikiz aynası ile görüşmekte olabileceği tamamen benim hastalıklı hayallerimin ürünü… mekana varılıyor ama mekanda bir sessizlik, bir sakinlik, adeta bir sukunet hakim… Allah Allah… kapıdaki görevli “bu gece düğün yok ama??” diyor aaateyzeye (korkarım aaateyze bu noktada kendinden fazla emin hal ve tavırları ile güvenlik görevlisinin hayata karşı güvenli duruşunu da sarsıyor). Aaateyze yine de seri adımlarla mekana ilerliyor ve ahaha hahahahahah düğün DÜN diil miymiş a dostlar? Ahahahah ahahahahah yıllarca gülücem bu tatlı anıya.

Aaateyzeleri / aaaablaları / aaakardeşleri sevelim, bize yaşattıkları güzellikler için kendilerini bağırlarımıza falan basalım.

1 yorum:

şule dedi ki...

haber süper yalnız. detayında da "insanlık 2000'lerin eşiğinde bir büyük meselesini daha çözdü" yazıyor. şükür rabbime :)